Başak Kocabıyık ve Pınar Kam ile Epira’nın Doğuşu
Koku, hatıraların sessiz tanığıdır.
Bazı insanlar bir şarkıyla, bazıları bir fotoğrafla hatırlanır; ama bazıları kokusuyla…
İşte Epira da tam bu düşünceden doğdu.
2024 yılında iki vizyoner kadın — Finans uzmanı Başak Kocabıyık ve Pazarlama profesyoneli Pınar Kam — tarafından kurulan Epira, kısa sürede Türk parfüm sektöründe zarafet, kalite ve samimiyetin yeni yüzü oldu.
İkiliyle markanın doğuşunu, yaşadıkları zorlukları ve “Kokunla Hatırlan” felsefesini konuştuk.
⸻
“Epira bir marka değil, bir duygunun adı.”
Soru: Epira nasıl doğdu? Bu yolculuğun ilk adımı neydi?
Pınar Kam:
Epira’nın hikayesi bir kahve masasının etrafında başladı aslında.
Başak’la uzun yıllardır arkadaşız. Her ikimiz de kendi sektörlerimizde aktif çalışıyorduk;
ben pazarlama dünyasındaydım, Başak ise finans sektöründe.
Ama hep ikimizi birleştiren bir şey vardı: kokular.
Bir gün kahve içerken şöyle dedim: “Neden bizim gibi zarif, sade ama kalıcı bir koku bulamıyoruz?”
Başak hemen cevap verdi: “Belki de onu biz yapmalıyız.”
O anda not defterime o cümleyi yazdım: ‘Kokunla hatırlan’.
Bugün bile ofisimizin duvarında o cümle asılıdır.
Başak Kocabıyık:
Benim için Epira, bir duygunun kurumsallaşmış hâli.
Biz kokuya sadece estetik olarak değil, bir hatırlama biçimi olarak bakıyoruz.
İnsan bir kokuyu duyduğunda geçmişine, anılarına, duygularına döner.
Epira, bu duygusal bağlantıyı bilimsel disiplinle buluşturan bir marka oldu.
⸻
“İki farklı dünyayı bir araya getirdik.”
Soru: Biriniz finans, diğeriniz pazarlama kökenlisiniz. Bu farklılık markayı nasıl etkiledi?
Başak:
Aslında bizi güçlü kılan tam da bu farklılıktı.
Ben sayılarla düşünürüm, Pınar duygularla.
Finansal planlamayı, yatırımları, üretim maliyetlerini, tedarik zincirini ben yönetiyorum.
Markayı kurarken ilk işimiz sürdürülebilir bir finans modeli oluşturmaktı.
İlk yılın sonunda kendi kendini döndüren bir sistem kurduk.
Bu, girişimcilikte en zor ama en önemli nokta.
Pınar:
Evet, ben daha çok yaratıcı taraftayım.
Ambalaj tasarımları, marka dili, sosyal medya stratejisi, tüketiciyle kurulan duygusal bağ — hepsi benim alanım.
Ama hiçbir zaman “benim alanım, senin alanın” gibi bir çizgimiz olmadı.
Epira bizim ortak çocuğumuz gibi.
Başak bir karar verirken estetiğe danışır, ben bir tasarım yaparken onun finansal fizibilitesine.
Bu denge, markanın DNA’sını oluşturdu.
⸻
“2024 bizim için bir dönüm noktasıydı.”
Soru: Neden 2024? O yıl markayı kurmaya karar vermenizin özel bir nedeni var mıydı?
Başak:
Açıkçası, 2024 bizim için hem profesyonel hem kişisel bir kırılma yılıydı.
İkimiz de yıllardır kurumsal dünyada çalışıyorduk ve artık bir şeyleri kendi vizyonumuzla yapma isteği içindeydik.
Ayrıca Türkiye’de yerli, özgün, kaliteli ama ulaşılabilir bir parfüm markasının eksikliğini fark ettik.
Epira, o boşluğu doldurmak için doğdu.
Pınar:
Aynen öyle. Biz parfümü bir “aksesuar” değil, bir “kimlik” olarak görüyoruz.
İlk adımı küçük bir ofiste attık.
O zaman elimizde sadece bir laptop, bir defter ve büyük bir hayal vardı.
Bugün dönüp baktığımızda o başlangıcın ne kadar samimi olduğunu görüyoruz.
O enerji hâlâ her ürünümüzde var.
⸻
“Epira’nın ruhu: Sadelikte zarafet.”
Soru: Markayı tanımlayan tek bir kelime söyleseniz ne olurdu?
Pınar:
“Zarafet.” Ama gösterişli değil; içten, sade, samimi bir zarafet.
Epira, fazla konuşmadan etki bırakmak isteyen insanların markası.
Şişe tasarımlarından etiket renklerine kadar her şey bu duyguyu taşıyor.
Başak:
Ben “denge” derdim.
Lüks ile ulaşılabilirlik arasında, kalite ile samimiyet arasında mükemmel bir denge kurduk.
Parfümlerimiz sadece kalıcılığıyla değil, karakteriyle de fark yaratıyor.
⸻
“İlk koleksiyonumuzu unutmam mümkün değil.”
Soru: İlk ürününüz olan Essence Line’dan bahsedelim. O süreç nasıldı?
Pınar:
İlk koleksiyonumuz olan Epira Essence Line, altı özgün parfümden oluşuyordu.
Her biri farklı bir karakteri temsil ediyor: güçlü, zarif, tutkulu, dingin, özgür ve gizemli.
Koleksiyonun çıkış süreci kolay olmadı.
Doğru esansı bulmak için yüzlerce karışım denedik.
Kimi zaman burnumuz koku almamaya başladı, kimi zaman sabahlara kadar çalıştık.
Ama o kokuların hepsi bizim emeğimizin kokusu.
Başak:
O dönemde her kararın finansal bir karşılığı vardı.
Yani hem kaliteyi koruyup hem bütçeyi yönetmek kolay değildi.
Ama biz “kaliteden taviz yok” ilkesinden hiç vazgeçmedik.
Bugün kullanıcılarımızın “kalıcılığı harika” demesi, bizim için en büyük tatmin.
⸻
“Kadın girişimci olmak ayrı bir mücadele.”
Soru: Kadın girişimci olarak bu sektörde var olmanın artı ve eksileri neler?
Başak:
Üretim ve tedarik süreçlerinde hâlâ erkek egemen bir yapı var.
İlk dönemlerde bazı iş ortakları “Siz gerçekten bu işi yapacak mısınız?” diye sormuştu.
Ama biz sessizce çalıştık ve sonuçla cevap verdik.
Bugün birçok üretici bizimle çalışmak için sırada.
Bu bizim için gurur verici.
Pınar:
Kadın olmanın en büyük avantajı empati bence.
Kokulara, tasarıma, müşteriye yaklaşımımıza yansıyor bu.
Kadın duyarlılığı, bir markayı sadece satılan bir ürün olmaktan çıkarıp yaşayan bir ruha dönüştürüyor.
Epira tam olarak bunu temsil ediyor.
⸻
“Kokunla Hatırlan” – bir motto değil, bir yaşam biçimi.
Soru: “Kokunla Hatırlan” markanızın en bilinen sözü. Ne ifade ediyor sizin için?
Pınar:
Bir kokunun bir insana dair hafızadaki en kalıcı iz olduğunu düşünüyorum.
İnsanlar sözleri unutur ama kokuyu asla.
Biz, Epira’yı kurarken insanların kendilerini bir kokuyla ifade edebilmesini istedik.
O yüzden bu motto bizim felsefemiz oldu.
Her parfüm, kullanıcıya özel bir imza gibi.
Başak:
Ayrıca bu ifade bizim çalışma tarzımızı da özetliyor.
Biz sadece ürün üretmiyoruz; duygulara dokunan bir deneyim yaratıyoruz.
Bir gün biri “Epira gibi kokuyorsun” dediğinde, işte o zaman amacımıza ulaşmış olacağız.
⸻
“Epira büyürken özünü koruyacak.”
Soru: Önümüzdeki dönemde Epira’yı nerede göreceğiz?
Başak:
2025 yılı itibarıyla ürün yelpazemizi genişletiyoruz.
Vücut spreyi, saç spreyi ve oda kokusu serileri yolda.
Ayrıca geri dönüştürülebilir ambalajlar ve cruelty-free üretim politikalarıyla çevreye duyarlı bir çizgi benimsiyoruz.
Yurt dışı pazarı hedeflerimiz arasında.
İlk olarak Avrupa, ardından Orta Doğu pazarına açılmayı planlıyoruz.
Pınar:
Benim için büyümenin en önemli şartı “ruhu kaybetmemek.”
Epira, samimiyetle kuruldu ve bu samimiyeti kaybetmeden global bir marka olacağız.
Her yeni üründe, her yeni koleksiyonda bu duyguyu korumak için çabalıyoruz.
⸻
“Kadınlar birbirine ilham vermeli.”
Soru: Genç kadın girişimcilere ne tavsiye edersiniz?
Pınar:
Korkmayın. Mükemmel zamanı beklemeyin çünkü hiçbir zaman mükemmel koşullar oluşmayacak.
Ben ve Başak, sıfırdan başladık.
İlk denememizde mükemmel olmadı ama her adımda öğrendik.
Tutku, her eksikliği kapatıyor.
Başak:
Benim tavsiyem planlı olun ama sezgilerinizi de dinleyin.
Finansal disiplin, girişimcilikte başarının anahtarı.
Ama aynı zamanda kalbiniz size doğru yolu gösterir.
Ve asla kimsenin “olmaz” demesine izin vermeyin.
Kadınların yaptığı her iş, incelik taşır.
Epira bunun en güzel kanıtı.
⸻
“Epira bizim için bir iş değil, bir iz.”
Soru: Son olarak, Epira sizin için ne ifade ediyor?
Pınar:
Epira benim için bir yaşam biçimi.
Sadece koku değil, bir duruş, bir zarafet anlayışı.
Kokunun insanın duygusal hafızasındaki yerini göstermek istedik.
Ve bunu yaparken kadın emeğini, disiplini ve estetiğini bir araya getirdik.
Başak:
Epira benim için özgürlüğün kokusu.
Kendi kararlarımızı alıp kendi markamızı kurduk.
Bugün biri parfümümüzü beğendiğinde, aslında bizim hikâyemizi beğeniyor.
Bu his, hiçbir rakamla ölçülemez.
⸻
Son Söz: Kokunla Hatırlan
Epira, iki kadının cesaretinden doğan bir başarı hikâyesi.
Başak Kocabıyık ve Pınar Kam, finansal disiplinle yaratıcı ruhu birleştirip, Türkiye’de sade lüksün kokusunu yarattılar.
Bugün markaları, sadece parfüm değil; zarafetin, kadın gücünün ve özgünlüğün simgesi.
Ve her ürün, her koku, her detay aynı mesajı fısıldıyor:
Kokunla hatırlan.
