Feminist Yaklaşım, Her Yıl 800 Bin Kadının Kanserden Kurtulmasını Sağlayabilir

Yeni bir araştırma, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadınların kanser riskinden korunma şansını azalttığını ve erken tanı almasını engellediğini ortaya koydu. Uluslararası tıp dergisi Lancet’de yer alan rapora göre, toplumsal cinsiyet ayrımcılığı, kadınların kanserle ilgili tedavi ve bakımda eşit fırsatlara sahip olmamasına yol açıyor. 185 ülkede gerçekleştirilen bu kapsamlı inceleme, toplumsal güç dengesizliklerinin kadınların kanserle savaş deneyimlerini olumsuz etkilediğini belirtiyor.

Dünya genelinde, her yıl 800 bin kadın, yeterli tedavi ve bakımı alamadığı için kanserden ölüyor. Bu nedenle sağlık uzmanları, eşitsizlikleri ortadan kaldırmak adına kansere feminist bir perspektiften yaklaşmanın önemini vurguluyor. Kanser, kadınlarda en sık görülen ölüm sebeplerinden biri.

Rapor, kadınların kanser araştırmalarında liderlik yapmasını engelleyen cinsiyet eşitsizliklerine de dikkat çekiyor. Lancet Komisyonu, cinsiyet eşitsizliği sorununu çözmek amacıyla kanser tedavisine yeni bir feminist yaklaşım getirilmesi gerektiğini belirtti.

Ayrıca, 2020 yılında 70 yaş altı kadınlarda 1,5 milyon erken kanser ölümü olduğu, bu ölümlerin erken teşhis ile önlenebileceği belirtildi. 2020’de dört ana risk faktörü olan tütün, alkol, obezite ve enfeksiyonlar sebebiyle 1,3 milyon kadın hayatını kaybetti.

Komisyon, kanserle ilgili tüm politika ve yönergelerde toplumsal cinsiyet konularına yer verilmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, erken teşhis ve tedaviye eşit erişim sağlanması gerektiğini vurguluyor. Ulusal Kanser Enstitüsü Direktörü, kadınların kanser tedavisindeki başarısının toplum için büyük faydalar getireceğini belirtti.