Hızlı Erişim Başlıkları
Diyabet Sensörü, Çocukların Kan Şekerlerini Uzaktan İzleme İmkanı Sunuyor
Glikoz seyrini gece ve gündüz 24 saat görmeyi sağlayan diyabet sensörüyle aileler çocuklarının kan şekerlerini uzaktan izleyebilirken çocuklar da parmaktan iğneyle yapılan ölçüm acısından kurtuluyor.
12 yaşındaki Hanzade Fırat, Tip 1 Diyabetle Mücadelesini Anlattı
Türkiye’deki 30 bin tip 1 diyabetli çocuktan bir olan 12 yaşındaki ortaokul öğrencisi Hanzade Fırat’a, 10 ay önce hastalığa yakalandığı teşhis konmadan önce çok hızlı kilo verdiğini ve kendisini yorgun hissettiğini anlattı.
Fırat, “Geçtiğimiz ocak ayında tanıyı aldığımda şeker hastalığının ne olduğunu bilmiyordum. Annemler bana açıkladı. Teşhisin casinomega hemen ardından 3 gün yoğun bakımda kaldım. Benim için zor bir süreçti” dedi.
Sonrasında yeme ve içmesine özel önem verdiğini aktaran Fırat, “Eskisine göre dengeli beslenmeye başladım. Belki de hastalığın benim için iyi yanı bu oldu. Bu dengeli beslenme nedeniyle şimdi kendimi daha iyi hissediyorum” diye konuştu.
Sensörler Çocukların Hayatını Kolaylaştırıyor
Fırat, hastalığının en zor yanının gün içinde yapmak zorunda kaldığı iğneler olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “İğne yaparken zaman zaman canım çok yanıyor. Gün içinde şekerim yüksek olursa çok iğne yapıyorum, bazen normal seyrediyor, hiç yapmıyorum. Artık iğne yapmaya alıştım, kendi başıma halledebiliyorum. Bazen çok iğne yapmaktan bıkabiliyorum, o zaman ailem yardım ediyor. Bu hastalıkla mücadelede çok stresli olmamak gerekiyor. Stres kontrolünü başardığımı düşünüyorum.”
Sensörlerin diyabetli çocukların hayatında taşıdığı öneme değinen Fırat, “Koluma taktığım sensör sayesinde günde birçok kez casinomega giriş parmağımı delmek zorunda kalmıyorum. Bu da canımın yanmasını önlüyor. Değerlerimi, sensör sayesinde telefonumdaki uygulamada görebiliyorum. Şekerim yüksek ve düşük olduğunda bildirim geliyor. Aynı zamanda bu bildirim aileme de gidiyor. Şekerim çok düştüğünde fark etmiyorum bile sensör sayesinde bildirim geldiğinde hemen bir meyve suyu içiyorum ve normale dönüyorum” ifadelerine yer verdi.
Diyabetli Çocukların Anneleri de Sensörün Önemini Vurguluyor
Hanzade Fırat’ın annesi Berna Fırat, kızının tip 1 diyabet olduğunu öğrendikten sonra hastanede zor bir süreç geçirdiklerini belirterek, şunları kaydetti: “Diyabetin ne olduğunu biliyoruz fakat tip 1 diyabeti bilmiyorduk. İlk başta hastalığı, şekeri kısarak, yiyecek içeceklerine dikkat ederek çözebiliriz diye düşündük. Çok da mücadele etmemiz gereken bir rahatsızlık olduğu asla aklımıza gelmedi. İlk tanı aldığımızda kızım, yoğun bakıma alınınca çok tedirgin olduk. İşte orada şekerin çok yükselebileceği ve çok düşebileceği bize anlatıldı.”
Hastalığı problem etmeden hayatlarını sürdürdüklerini, kızının yiyeceklerine dikkat ettiklerini ve spora yönlendirdiklerini belirten Fırat, “Glisemik endeksi düşük yiyeceklerle besleniyor. Hastalıkla mücadelede öğün saatleri ve stres yönetimi çok önemli. Bunları bir düzene koyunca problem olmuyor. Ancak hayatın akışı içinde her zaman stresten uzak kalmak mümkün değil. Stresli günlerde kızımın şekeri tavan yapıyor” diye konuştu.
Fırat, kızına takılan sensörle cep telefonu üzerinden şeker değerlerini takip edebildiklerini aktararak, sözlerini şöyle tamamladı: “Kızım okuldayken bu bildirimi aldığımızda hemen kedisine ulaşıyoruz, bu durum sınıftaki konsantrasyonunu bozsa bile. Özellikle belirtmek isterim ki her çocuğun bizim kullandığımız bu sensöre kavuşması gerekiyor. Sensörlerin de SGK tarafından karşılanmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sensörler, yurt dışından getirtiliyor ve maliyetleri çok yüksek. Bu da dar gelirli aileleri maddi açıdan zorluyor. Çocuğunun her gün kedisine iğne yaptığını görmesi, arkadaşları istediği her şeyi yerken onun kontrollü olması bir anne olarak beni üzüyor. Buna rağmen tüm annelere hiç bir zaman pes etmemelerini ve enerjilerini yüksek tutmalarını tavsiye ediyorum.”
Uzmanlar Sensörlerin Önemini Vurguluyor
Pediatrik Endokrinoloji ve Diyabet Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Hatun ise çocuklarda görülen diyabetin yüzde 98’inden fazlasını tip 1 diyabet olduğunu belirterek, sensörlerin diyabetli çocukların tedavisini ve hayatını değiştiren en önemli ilerleme olduğunu söyledi. Hatun, sensörlerin diyabetli çocuklar ve ailelerinin hastalığa bağlı stres ve korkusunu azalttığını aktardı.
Prof. Dr. Hatun, diyabetli çocukların hayatını kolaylaştıran sensörlerin bir lüks olmadığının altını çizerek, sensörlerin diyabetli çocukların hayatını değiştiren en önemli ilerleme olduğunu belirtti.
Hatun, “Tip 2 diyabetten farklı bir hastalık, seyrek görülüyor, ani başlangıçlı. Doğuştan değil, genlerin