Yarasalar, genellikle Covid-19 ile oluşturdukları olumsuz bağlantı nedeniyle kötü bir üne sahipken, şimdi kanser tedavisinde umut vaat ediyorlar. ABD’de gerçekleştirilen yeni bir araştırma, bazı yarasa türlerinin neredeyse 200 yıl yaşayabildiğini ve bu süre zarfında kansere yakalanmadığını ortaya koydu. Bu uzun yaşamları boyunca kanserli tümörlere karşı direnç gösterebilmeleri için 50’den fazla benzersiz gen taşıdıkları belirlendi. Uzun…
Yarasalar, genellikle Covid-19 ile oluşturdukları olumsuz bağlantı nedeniyle kötü bir üne sahipken, şimdi kanser tedavisinde umut vaat ediyorlar. ABD’de gerçekleştirilen yeni bir araştırma, bazı yarasa türlerinin neredeyse 200 yıl yaşayabildiğini ve bu süre zarfında kansere yakalanmadığını ortaya koydu. Bu uzun yaşamları boyunca kanserli tümörlere karşı direnç gösterebilmeleri için 50’den fazla benzersiz gen taşıdıkları belirlendi.
Uzun süredir bilim insanlarını şaşırtan yarasalar, birçok ölümcül virüsle başa çıkma kabiliyetleri ile tanınıyor. Şimdi bu araştırmacılar, yarasaların bu eşsiz bağışıklık sistemini inceleyerek, bu bilgileri insanlarda kanseri önleme ve tedavi etme yöntemleri geliştirmek için kullanmayı umuyor.
Çalışma New York’taki Cold Spring Harbor Laboratuvarı’nda gerçekleştirildi ve başyazarı Armin Scheben, yarasaların DNA’sında casinom antikanser genlerinin bulunduğunu ve bu genlerin yarasaları kansere karşı dirençli hale getirdiğini belirtti. Scheben, bu keşfin insanlar için yarasadan esinlenen kanser tedavileri geliştirme konusunda bir başlangıç olduğunu vurguladı.
Çoğu hayvanın yaşam süresi nedeniyle kansere yakalanmadığına dikkat çekilirken, yarasaların 200 yıla kadar yaşayabildiği ve nadiren kansere casinom giriş yakalandığı belirtildi.
Araştırmacılar, Jamaika meyve yarasası ve Mezoamerika bıyıklı yarasası olmak üzere iki tür üzerinde çalıştı. Bu yarasaların genetik yapıları incelendiğinde, kanserle ilgili 46 proteinde genetik adaptasyonlar bulunduğu tespit edildi. Aynı zamanda DNA onarımıyla ilgili altı proteinde de genetik uyarlamalar keşfedildi.
Richard McCombie, yarasaların kansere karşı nasıl daha dirençli olduklarını ve genel olarak nasıl daha yavaş yaşlandıklarını anlama amacıyla bu araştırmayı yürüttüklerini belirtti.
Yarasaların, virüsleri tolere etme yetenekleriyle tanındığına dikkat çekildi. Scheben, küresel ısınmanın, enfeksiyonların yarasalardan insanlara daha hızlı geçiş yapmasına neden olabileceğini belirtti. Yarasaların bu enfeksiyonlara karşı nasıl dayandığını anlamak, insanlarda virüslere karşı daha etkili tedaviler geliştirmek için kritik olabilir.
Yarasaların genlerinde gizli olan sırların, insanlarda ciddi hastalıkların tedavisine ışık tutabileceği belirtildi.
Reklam & İşbirliği: [email protected]