Besin alerjileri, özellikle bebeklik ve çocukluk çağında hızla artıyor. Peki, bu artışın nedenleri neler? Uzmanlar açıklıyor.
Besin alerjileri, bebeklik ve çocukluk döneminde en yaygın olarak görülen sağlık sorunlarından biri haline gelmektedir. Özellikle son yıllarda besin alerjilerinde yaşanan artış, ebeveynlerin ve sağlık uzmanlarının dikkatini çekiyor. Besin alerjileri, çocukların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Peki, bebeklerde ve çocuklarda besin alerjileri neden bu kadar yaygın hale geldi?
Besin Alerjilerindeki Artışın Nedenleri
Hacettepe Üniversitesi Çocuk Alerji ve Astım Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Şekerel’e göre, besin alerjilerindeki artışın birden fazla nedeni bulunmaktadır. Bu nedenler arasında şunlar yer almaktadır:
- Batı Tipi Yaşam Tarzı: Batılı yaşam tarzının benimsenmesi, besin alerjilerinin artışına katkıda bulunabilir.
- Sezaryen Doğumlar: Sezaryen doğumlar, bebeklerin doğum sırasında annelerinin bağırsak florasını alamamasına neden olabilir ve bu da alerjilere yol açabilir.
- Hijyenik Yaşam Tarzı: Aşırı hijyenik bir yaşam tarzı benimsemek, bağışıklık sisteminin yanlış reaksiyonlara yol açmasına neden olabilir.
- Antibiyotik Kullanımı: Çocukluk döneminde aşırı antibiyotik kullanımı, bağırsak florasını etkileyebilir ve alerjilere yol açabilir.
- Sigara: Sigara içilen bir çevrede büyüyen çocuklar, besin alerjilerine daha yatkın olabilirler.
Besin alerjilerinin yaygın olarak bebekler ve çocuklar arasında görüldüğünü belirten Prof. Dr. Şekerel, bebeklerde besin alerjilerinin yaklaşık olarak %6 ila %8 arasında görüldüğünü söylüyor. Ancak bu oran ilkokul çağına geldiklerinde %1’lere kadar düşmektedir. Besin alerjilerinin yetişkinlerde görülme sıklığı ise %0,5 ila %1 arasında değişmektedir. Bu farklılıkların, çocukluk çağındaki besin alerjilerinin zaman içinde azalma eğilimi göstermesiyle ilişkili olduğunu açıklıyor.
En Sık Görülen Besin Alerjileri
Besin alerjileri konusunda en fazla merak edilen konu, hangi yiyeceklerin alerjiye neden olduğudur. Prof. Dr. Şekerel, özellikle Türkiye’de sıkça görülen dört besine dikkat çekiyor: “Süt, yumurta, kuruyemiş ve susam Türkiye’nin en büyük sorunu.” Bu grup içinde ise farklı besinlerin daha fazla alerjiye yol açtığını belirtiyor:
- Fındık, Antep Fıstığı, Kaju ve Ceviz: Türkiye’de yer fıstığı tüketimi az olduğu için yer fıstığı alerjisi ender görülürken, fındık, Antep fıstığı, kaju ve ceviz alerjisi daha yaygın olarak karşılaşılan sorunlardır. Besin alerjisi olan bireyler, hangi besini tükettiklerine karşı alerji geliştirirler.
Besin alerjilerinin tedavisinde öncelikle alerjiye sebep olan besinin tüketilmemesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Şekerel, “Azalttıkça iyileşme” gibi bir yaklaşımın geçerli olmadığını söylüyor. Alerji yapan bir besinin az miktarda tüketilmesi durumunda dahi alerjik reaksiyonların olabileceğini açıklıyor.
Tedavi ve Önleme
Besin alerjisi teşhisi konulduğunda, ilgili besinin hemen kesilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Şekerel, çocuklarda beslenmenin önemli olduğunu vurguluyor. Besin alerjisi olan çocukların tedavi sürecinde mutlaka bir uzman hekime başvurması gerektiğini ve gerekli testlerin yapılması gerektiğini belirtiyor.
Tedavi sürecinde bazı durumlarda besin toleransının geliştirilmesine çalışıldığını söyleyen Prof. Dr. Şekerel, bu sürecin her birey için farklı olduğunu ve uzman hekim tarafından belirlendiğini ifade ediyor.
Besin alerjilerine karşı korunmanın en iyi yolu ise herhangi bir belirti veya şüphe durumunda bir uzmana başvurarak gerekli testlerin yaptırılması ve doğru tedavi planının oluşturulmasıdır. Alerji teşhisi konulan bir besinin kesilmesi, alerjik reaksiyonların önlenmesine yardımcı olabilir ve çocuğun sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlayabilir.