Hızlı Erişim Başlıkları
Oksitosin Hormonu ve Doğum Sonrası Depresyon İlişkisi
ABD ve İngiltere’deki araştırmacılar, depresyondan etkilenen kadınlarda vücudun oksitosin hormonu üretmesini sağlayan genlerin eksik olabileceğini keşfettiler. Oksitosin, “sarılma hormonu” olarak bilinir ve bağlanma duygularının uyarılmasında rol oynar.
Yeni Anne ve Oksitosin Hormonu
Yeterli oksitosin salgılanmadığında, yeni anneler bebekleriyle bağ kurmakta zorlanabilir ve bu durum düşük ruh halini tetikleyebilir. Bu nedenle uzmanlar, yeni oksitosin ilaçlarının geliştirilerek depresyon semptomlarıyla mücadelede kullanılabileceğini belirtmektedir.
TRPC5 Geni ve Oksitosin Üretimi
Cambridge Üniversitesi ve Baylor Tıp Fakültesi’nden bilim insanları, farklı ailelerden gelen iki çocuğun genlerini inceleyerek, obezite, kaygı, otizm ve davranış sorunları yaşayan çocuklarda TRPC5 geninde eksiklik tespit ettiler. Bu genin oksitosin hormonunu üreten sinir hücrelerini etkilediği belirlendi.
Oksitosin Seviyesinin Artırılması
Bilim insanları, fareler üzerinde yapılan deneylerde, TRPC5 geninde yapılan değişikliklerle oksitosin seviyesinin artırılabileceğini ve bu sayede depresyon benzeri semptomların tersine çevrilebileceğini gözlemlediler. Bu bulgular, insanlarda oksitosin seviyesinin artırılmasının olası faydalarını işaret etmektedir.
Yapılan araştırmalar, oksitosinin sadece bağlanma duygularını değil aynı zamanda kaygıyı azaltıcı özelliğe sahip olabileceğini de göstermektedir. Bu nedenle, oksitosin üzerine yapılan çalışmaların depresyon tedavisi alanında önemli bir adım olabileceği düşünülmektedir.