Gebelik Hesaplama – Kaç Haftalık Hamileyim?

[GebelikHesapla]

Gebelik bir kadının hayatı boyunca yaşayabileceği en özel duyguları barındıran bir süreçtir. Öyle bir süreç ki tarifi imkansız duygularla doludur. Duygu yoğunluğunun zirvesini yaşatan, aynı anda hüzün ile mutluluk ve karamsarlık ile iyimserlik gibi birbirine tamamen zıt duyguları anlık geçişlerle yaşayabilmektir. Mazeret göstermeden derin derin ağlamanın ve yine hiç gerekçe göstermeden deliler gibi gülebilmenin açıklanamayan bir şekilde yaşanması emin olun sadece gebelik sürecinde mümkün olmaktadır. Tarifi imkansız duygular bazen sadece yaşanabilir, anlatılması mümkün değildir.

Bir çok özel duyguyu iç içe yaşamanın mümkün olduğu tek süreçtir belki de hamilelik. Her anının ilerleyen zamanlar için çok güzel bir anı olması ise ayrı bir özelliktir. Bir kadının aldığı kiloları önemsemediği tek dönemdir. Aşermesi ile, vücuttaki fiziksel değişimleri ile ve hormonel dengesizliği ile bütün olumsuz yanlarını bile sevgiyle kucaklatan, dolu dolu yaşanan bir 9 aylık süreçtir.

Gebelik Nasıl Hesaplanır?

Ortalama süresi 39 hafta yani 9 ay olan gebelikte hesaplama yapılırken dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar vardır. Aslında gebelik hesaplamaları yapılırken uzmanlar aylık olarak değil haftalık süreyi göz önüne alırlar. Bu konuyu şöyle açıklamakta fayda vardır. Gebelik hesaplamasında döllenme tarihi baz alınmaz. Bu halk arasında doğru bilinen yanlışlardan birisidir. Baz alınması gereken tarih hamilelikten önce ki son adet tarihinin ilk günüdür. Kaç haftalık hamile olunduğunu ve bebeğin doğumunun zamanını bu hesaplama üzerinden yapmak doğru olacaktır.

Bebeğin Doğum Tarihi Nasıl Hesaplanır?

Anne adayının heyecanla beklediği en özel an olan bebeğin doğum tarihini hesaplamak da kullanılan yöntem ise şudur:

Bu yöntem doktorların kullandığı bir yöntemdir. NEGELE YÖNTEMİ denilen bu sistemde işleyiş şudur:

Gebelikten önce görülen son adet döneminin başlangıcı olan ilk gün alınır. Bugüne 7 eklenir. Sonra 3 ay geri gidilir ve ortaya çıkan tarih bebeğin doğum tarihi olarak belirlenmiş olur. Örnek vermek gerekirse, anne adayının gebelikten önce gördüğü son adet döneminin ilk günü 8 Aralık 2000 tarihi olsun. 8 Aralık Bizim işlem yapacağımız tarihtir. 8 Aralık tarihine 7 eklediğimizde;

8+7=15 Aralık çıkar. 15 Aralık 2000 tarihinden 3 ay geri gittiğimizde ise sonuç 15 eylüldür. Yıl + 1 = 2001 yapar ki bu da bebeğin doğum tarihi olacaktır. Bahsettiğimiz bu sistem adet düzensizliği olmayan kadınlar için söz konusudur. Adetlerinde şaşma veya sekme olmayan kadınların gebelik hesaplaması ve doğum hesaplaması bu şekilde yapılmaktadır. Fakat aynı şeyi adet düzensizliği yaşayan kadınlarda yapmak mümkün değildir. Adet dönemi düzensiz olan kadınlarda bu hesaplama yöntemini kullanmak yanıltıcı olacağı için düzgün ve doğru bir sonuç elde etmek mümkün olmayacaktır.

Adet Düzensizliği Yaşayan Kadınlarda Gebelik Hesaplama

Her kadın her ay düzenli adet göremeyebilir. Bazı neden ve durumlar düzenli adet görmeye engel teşkil etmektedir. Hormonel dengesizlikler, herhangi bir nedenle alınan ilaçlar veya genetik etkenler gibi ekstra durumlarda düzenli adet görmek mümkün olmayabilir. Bu durumda gebelik hesaplaması nasıl yapılabilmektedir sorusu akıllara gelecektir. Öncelikle belirtmek gerekir ki bu tür özel durumları olan kadınlar en başından beri sıkı bir doktor gözetiminde bu süreci yaşarlarsa bir sıkıntı yaşamamış olurlar.

Düzensiz adet dönemi yaşayan kadınlar kendi yumurtlama takvimlerini oluşturabilirler. Bu takvimi oluşturmak ise aslında oldukça kolaydır. Gebelik öncesinden başlayarak en azından bir süre adet başlangıç gününü ve bitiş gününü not alırlar ise kendi takvimlerini kolaylıkla oluşturabilirler. Kendilerine özel oluşturdukları yumurtlama takvimine göre bir sonraki beklenen adetten 14 gün öncesi tahmini yumurtlama süresidir. Başka bir öneri olarak da vücudun belirtilerine göre yumurtlama dönemi tahmin edilebilir.

Şöyle ki vücudun verdiği bazı tepkiler örneğin, vücut ısısı yükselmesi, meme ve meme uçlarında hassasiyet, dolgunluk hissi gibi belirtilere bağlı olarak yumurtlama dönemi tahmin edilmeye çalışılır ama elbette ki alınan sonuç net olmayacaktır. Düzensiz adet görmüş olan bir anne adayı ya da son adet tarihini bilmeyen bir anne adayı için ise bebeğin doğum tarihini anlayabilmek için kullanılabilecek başka bir yöntem de ultrason yöntemidir. Ultrasonda bebeğin gelişimine ait veriler, kafa çapı ve organlarının gelişimine bağlı olarak uzman hekimlerin elbette doğum tarihini söylemeleri mümkün olacaktır. Hangi ay kaçıncı haftaya denk geliyor konusu hakkında ise şunları söylemek mümkündür:

• 1 ayını tamamlamış gebelikler 4-5 haftalık
• 2 ayını tamamlamış gebelikler 8-9 haftalık
• 3 ayını tamamlamış gebelikler 12-13 haftalık
• 4 ayını tamamlamış gebelikler 16-17 haftalık
• 5 ayını tamamlamış gebelikler 20-21 haftalık
• 6 ayını tamamlamış gebelikler 24-25 haftalık
• 7 ayını tamamlamış gebelikler 28-29 haftalık
• 8 ayını tamamlamış gebelikler 32-33 haftalık
• 9 ayını tamamlamış gebelikler 36 haftalık son olarak

9 ay 10 gün tamamlanmış gebelikler ise 40 haftayı tamamlamış demektir. Eğer genetik bir hastalığınız veya rutin bir rahatsızlığınız yoksa gebelik sürecini çok rahat bir şekilde geçirmemeniz için hiçbir neden yoktur. Aylık rutin doktor kontrolünden geçmeniz bu süreçte yeterli olacaktır. Doktorunuzun tavsiye ve yönlendirmeleri ile hareket ettiğinizde dünyanın en harika 9 ayını geçireceksiniz demektir. Planlı gebelikler planlamadan olan gebeliklere oranla avantajı daha yüksektir. Planlı olması nedeniyle kan değerleri sürekli kontrol altında tutulmuştur. Fakat bu planlanmadan kalınan gebelikler için çok büyük sorunlar olacak demek değildir. Doktor kontrolünden geçirilen gebelikler doktorun önerdiği vitamin ve gereken diğer ilaç takviyeleri ile sorunsuz bir gebelik yaşayacaklardır.

Doğumun Planlanması

Rahat bir doğum süreci yaşamak için gebelikten başlayarak bir doğum planlama yapılmalıdır. Doktorun önereceği bir doğum şekli belirlenmelidir. Sezeryan veya normal doğumdan birine karar verildikten sonra yapılması gereken diğer bir konu ise hangi hastanede doğum yapılması ile ilgilidir. Doğum telaşı başladığında bu tür konular sıkıntı olmasın diye önceden planlamak gayet mantıklıdır. Doğum şekli tercihi yapılırken unutulmaması gereken bir konu önerilen doğum şeklinin normal doğum olduğudur. Uzmanlar genelde normal doğum tercih ettikleri için keyfi olarak istenilen sezeryan doğumu önermezler. Normal doğumun elbette ki sıkıntılı ve sancılı bir yanı vardır. Görünüşte sezeryan avantaj gibi olsa da sonuçta bir ameliyattır ve sezeryan sonrası bakım çok önemlidir. Doğum ve doğumla ilgili konuları planladığınıza göre sırada uğraşması çok keyifli olacak başka bir konu var.

Doğum Çantası Hazırlamak

Doğum anının yaklaşmasına yakın yapılması gerekenlerden bir tanesi belki de en keyifli olanı doğum çantası hazırlamaktır. bir doğum çantasında en genel şekliyle olması gerekenler şunlardır:

Aslında mümkünse bir tane anneye ait bir tane de bebeğe ait olmak üzere iki ayrı çanta hazırlamak mantıklı olacaktır. Daha az karmaşaya sebep olması bir yana pratikliği ile rahat etmenizi sağlayacaktır. Anneye ait bebek çantasında bulunması gerekenler, öncelikle gecelik sabahlık takımı rahat giyilebilir cinsten olması önemlidir. Kişisel bakım ürünleri diş fırçası, tarak ve toka gibi. En az 3 tane iç çamaşırı ve olmazsa olmaz bir çift kullanışlı terlik.

Bebeğe ait doğum çantasında olması gerekenler, hastane çıkışı denilen zıbın takımlarından en az 2 tane, tek alt ve 2-3 adet çıtçıtlı body almak gerekir. Aslında doğum için hastane çantası hazırlamak tamamen kişisel tercihlerle ilgilidir.

Doğum

Doğum için hazırlıklarınızı tamamladınız. Şimdi sağlıklı bir doğumla bebeğinizi kucağınıza almak için hazırsınız. Sağlıklı günlerde büyütün.