32.Hafta Gebelik | 32.Hafta Hamilelik Döneminde Neler Olur?

32. Hafta Hamilelik

Gebeliğinizin sonlarına doğru yaklaşıyorsunuz. Bu haftalar hem çok heyecanlı hem de oldukça gergin zamanlardır. Çünkü doğum yaklaşmış, tatlı telaşlar ve endişeli düşünceler etrafınızı sarmış durumda. Bu hafta aynı zamanda erken doğum olabilecek bir zamandır ancak erken doğum olsa bile bebeğinizin gelişimi buna uygun olduğundan korkulacak bir durum yoktur.

32. Haftada Bebeğin Gelişimi

Bebeğiniz şu anda 42 cm boyunda ve 1.6 kg ağırlığındadır. Ciğerleri ve sindirim sistemi haricinde bütün organları dış yaşamda tutunabilmek için hazırdır. Bu zamanlarda bebeklerin %95’i doğum pozisyonu almış durumdadır. Doğmuş bir bebeğin gösterdiği bütün refleksleri gerçekleştirebilir. Saç, kaş ve kirpikleri net bir şekilde görülür. Her hafta yaklaşık 450 gram alırsınız ve bu kilonun yarışı bebeğe gider. Çünkü doğumdan sonra sahip olacağı kilo için yağ depolar. El ve ayak tırnakları oluşmuştur. Doğuma hazırlandığı için derisi şeffaflıktan opak bir görünüme geçer. Buruşuk görüntü yerine düz ve pürüzsüz bir görünüme sahip olur. Çiğneme, tekmeleme, emme ve nefes alma gibi doğumdan sonra hayatını devam ettirebileceği hareket ve refleksler tamamen oluşmuş ve gelişmiştir. Pozisyonu baş aşağı ve doğum pozisyonundadır. Bu doğum için en uygun pozisyondur. Ve doğum için en sağlıklı yoldur. Bebeklerin %5’lik bir kısmı bu pozisyona daha sonra gelebilir. Endişe edecek bir durum yoktur. Zira 32. haftada olmasa bile ilerleyen zamanlarda mutlaka bu pozisyonu alacaktır. Bebeğiniz içeride doğuma hazırlanmak için uyku düzenine çok dikkat ediyor. Tıpkı doğmuş bir bebek gibi uyuyor. Hatta rüya görme ihtimali bile vardır. Vücut rengi kırmızıdan pembeye dönmeye başlar. Anne karnındaki hareketleri fazlalaşmış ve bariz hissedilir bir duruma gelmiştir. Bu hareketler bebeğinizin sağlıklı olduğunun göstergesidir. Bu nedenle hareketleri saymanız bebeğinizin faydasına olacaktır. Bu dönem erken doğum için olası bir hafta olduğu için, doktorunuzla birlikte gebeliğinizi takip etmeniz ve erken doğum belirtilerini bilmeniz gerekir. Bebeğinizin yüz hareketleri ve mimikleri de tam anlamıyla oturmuş ve gayet net belli olmaktadır.

32. Haftada Annedeki Değişimler

Fiziksel Değişimler

Zaman zaman rahim kaslarınız gerilebilir. Çoğu anne adayı doğuma doğru gerçekleşen hafif ve yalancı kasılmaları hissedecektir. Bu kasılmaların en büyük sebeplerinden biri az su tüketmektir. Bu nedenle bol bol su tüketilmelidir. Kandaki yoğunluk oranı bebeğinizin ve sizin ihtiyaçlarına yetebilmek için %40-%50 seviyelerinde artış göstermiştir. Bu dönemde siyatalji sık görülen şikayetlerdendir. Bebeğiniz sinirinizi sıkıştıracak şekilde yerleşmesinden kaynaklıdır. Bu sebeple bel ve bacak ağrıları hissetmeniz mümkündür. Bu ağrılardan kurtulmak icin, bağdaş kurup oturmayı ya da gebeliğinize uygun jimnastik hareketler yapmayı deneyebilirsiniz. Rahim diyaframa baskı yaptığı için, midenizde yanma, nefes almakta zorlanma gibi sorunlar yaşayabilirsiniz. Oturur pozisyondayken ağrınız oluyorsa, sırtınıza yastık koyabilirsiniz. Bu haftalar artık ağrı ve sancıları bolca hissedebileceğiniz bir hafta. Bu yüzden bu dönemde biraz olsun ağrılarınızı hafifletebilmek için, ağır kaldırmamaya dikkat etmelisiniz. Topuklu ayakkabı gibi dengenizi bozacak, hatta düşmenize sebep olacak şeylerden uzak durmalısınız. Bebeğinizin gelişimi için en önemli desteklerden biri D vitaminidir. D vitaminini en doğru alma şekli cilde direk temasıdır. Ancak bu şansınız yoksa, doktorunuzun tavsiye ettiği takviye vitaminlerle vücuda alımını sağlayabilirsiniz. Erken doğum olma ihtimalinin varlığından, erken doğum olmasa bile doğum vaktinin yaklaşmasından dolayı, bazı hazırlıkları bu dönemde tamamlamanız faydanıza olacaktır. Bu haftalarda hissedeceğiniz ağrılar erken doğum habercisi olabilir. Bu ağrı ve sancılar, daha önce doğum yapmış kişilerde daha sık ve şiddetli görülmektedir. Rahmin büyümesi sebebiyle midenize baskı olacağından, yemek yeme alışkanlığınız değişecektir. Büyüyen rahim, idrar torbasına da baskı yapacağından, idrar kaçırmaları yaşayabilirsiniz. Bu nedenle koruyucu önlemler almak ya da tuvalet ihtiyacı hissettiğinizde hemen gidermek akılcı olacaktır. Karnınızın bir hayli büyümüş olması uykunuzun sık sık bölünmesine sebep olabilir. Uykunuzu alamadığımız zaman ise yorgun ve gergin hissedebilirsiniz. O yüzden bu dönemlerde daha fazla dinlenmeli, gün içerisinde uyku molaları vermelisiniz. Ancak uyurken dikkat etmeniz gereken bazı hususlar vardır. Sırt üstü yatmanız sakıncalı olabilir. Bu pozisyonda uyumak, kalbe giden ana damara baskı uygulayabilir. Sağ tarafta da toplardamar olduğu için, sağ tarafa yatmanız da kan dolaşımınızı olumsuz yönde etkiler. Her iki durumda da vücudun yeterli kan dolaşımını yapamaması bebek ve anne sağlığı için sakıncalıdır. Bu nedenle en uygun uyku pozisyonu sol tarafa doğru yatmaktır. Sol tarafa yatmanız, bebeğinizin içerideki yaşam merkezi olan plesentaya daha fazla kan gitmesini ve sizin de sindirim sisteminizin daha düzgün çalışmasını sağlar. Bebeğiniz içeride hareket ederken, ayağını göğüs kafesinize yerleştirmesi halinde kaburganızda ağrı hissedebilirsiniz. Bu durumda yatış pozisyonunu değiştirerek bunu engellemeniz mümkündür. Bu dönemde, şimdiye kadar ayda bir olan kontroller, ayda ikiye çıkacaktır. Çünkü doktorunuz enfeksiyon, preeklampsi ve erken doğum belirtilerini yakından takip etmek isteyecektir. Bebeğinizin büyümesi demek rahminizin de aynı anda büyümesi anlamına gelir. Rahim büyüdükçe de ağırlık merkezi değişir. Karın kaslarınız gerilerek zayıflar. Bu durum yamuk durmanıza sebep olabilir. Günlük aktiviteleri yaparken haddinden fazla yorulabilir hatta yaptıklarınız sebebiyle canınız yanabilir. Bu nedenle bu dönemlerde mümkün olduğunca fazla dinlenmeli, kısıtlı ve gerektiği kadar hareket etmelisiniz.

32. Haftada Psikolojik Değişimler

Doğum yaklaştıkça, sevinç ve endişe aynı anda yaşanır. Bir yandan bebeğinize kavuşmanın heyecanı, diğer yandan doğum ve bebeğinizle ilgili endişeler içinize yerleşir. 32. hafta itibariyle erken doğum ihtimali olduğundan, bu hafta ve sonrası anne adayı için daha zorlu bir süreçtir. Görülen ağrı ve sancılar normal olabileceği gibi erken doğumun habercisi olma ihtimali de olduğundan, anne adayı iki durum arasında gidip gelir. Bu durum anneyi şimdiye kadar olan endişelerden çok daha fazla yıpratır. Vücut olarak zaten zorlanan anne adayı, zihinsel olarak da bu düşüncelerle boğuşur. Aynı zamanda doğum yaklaştığından, bebek için hazırlıklar da bir taraftan yapılır. Bebeği için her şeyin en iyisi olsun isteyen anne, beşik, bez, mama, yatak derken alınacak şeyleri ararken de alırken de bir hayli gerilir. Elbette bu dönemler psikolojik açıdan oldukça zorlu süreçlerdir. Ancak unutulmamalıdır ki, karnınızın içindeki bebek, doğabilecek bir durumdadır. Doğmuş bir bebek gibi her şeyi hisseder. Bu yüzden sizin yaptığınız stres, bebeğe yansıyarak olumsuz etkiler. Ayrıca stres altında olmanız, doğumun zamanından önce gerçekleşmesini tetikleyebilir. Farkına bile varmadan bir anda doğumhanede bulabilirsiniz kendinizi. Bu nedenle, bu süreçlerin gayet normal olduğu, her anne adayının yaşadığı ancak sonucunda kaybolup gittiği akıldan çıkarılmamalıdır. Aksi takdirde yaşamış olduğunuz stres ve sıkıntı hem anne karnında hem de doğumdan sonra bebeğinizin yaşamsal faaliyetlerini olumsuz etkileyecektir. Bu aşamada en büyük yardımcınız partneriniz olacaktır. Korktuğunuz, endişelendiğiniz, strese girdiğiniz durumlarda yanınızda olmak, sizi sakinleştirmek ona düşmektedir. Çünkü bu dönemde en çok ihtiyacınız olan şeylerden biri budur. Yanınızda birinin olduğunu, yalnız olmadığınızı hissetmek sizi rahatlatacak ve doğuma kadar olan süreci sorunsuz geçirmenizi sağlayacaktır.

32. Hafta Gebelik Ultrason Görüntüleri

32. Hafta Gebelik Uzman Görüşleri